Türkiye faiz oranları 2025 yılı itibarıyla ekonomik göstergeler ve enflasyonla mücadele politikaları çerçevesinde sıkı para politikalarının etkisinde şekillenmektedir. Merkez Bankası’nın faiz kararları, hem bireylerin hem de işletmelerin finansal tercihlerini doğrudan etkilemekte, yatırım, kredi ve tasarruf davranışlarında belirleyici olmaktadır. 2025 yılında uygulanmakta olan faiz politikaları; enflasyonla mücadele, döviz kuru istikrarı ve ekonomik büyüme dengesine göre güncellenmektedir. Bu yazıda Türkiye’deki güncel faiz oranları, politika faizinin sektörel etkileri ve yatırım kararlarına olan yansımaları detaylı şekilde ele alınmaktadır.
Türkiye Faiz Oranları 2025 Yılında Ne Durumda?
2025 yılında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), enflasyon hedeflemesi kapsamında sıkı para politikası uygulayarak politika faizini yüksek seviyelerde tutmaktadır. Bu durum, hem tüketici kredileri hem de ticari krediler üzerindeki maliyeti artırarak talebi yavaşlatma amacı taşımaktadır. Politika faizi, 2025’in ilk yarısında yüzde 45–50 bandında seyretmekte olup, piyasalarda fiyat istikrarı sağlamak için bu düzeyde sabit tutulmaktadır. Bu oranlar, mevduat faizlerine doğrudan yansıyarak tasarruf eğilimini artırmakta ve kredi genişlemesini sınırlamaktadır.
Merkez Bankası Faiz Politikası Nasıl Belirleniyor?
Merkez Bankası, fiyat istikrarını sağlamak amacıyla faiz oranlarını belirlerken enflasyon beklentileri, kur oynaklığı, dış ticaret dengesi ve küresel piyasa gelişmelerini dikkate almaktadır. Faiz artışlarıyla parasal sıkılaşma sağlanırken, enflasyon düşürüldüğünde faiz indirimi gündeme gelmektedir. 2025 yılında ise artan küresel maliyetler, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve iç piyasadaki talep artışı, yüksek faiz politikasının sürdürülmesine neden olmuştur. Faiz kararları, Para Politikası Kurulu tarafından aylık olarak güncellenmektedir.

Faiz Oranları Kredi Kullanımını Nasıl Etkiliyor?
Yüksek faiz oranları, 2025 yılında bireysel ve ticari kredilere olan talebi düşürmüştür. Özellikle konut ve taşıt kredisi gibi uzun vadeli ürünlerde faiz oranlarının yükselmesi, borçlanma maliyetini artırarak kredi başvurularını azaltmıştır. Bankalar, kredi verirken daha seçici davranmakta ve risk primi yüksek olan müşterilere daha yüksek faiz oranları uygulamaktadır. Bu durum özellikle küçük işletmelerin finansmana erişimini zorlaştırmakta, yatırımların ertelenmesine neden olmaktadır.
Konut Kredilerinde Faiz Oranı Ne Kadar?
2025 itibarıyla konut kredisi faiz oranları, vade ve kredi tutarına bağlı olarak yıllık %48 ile %55 arasında değişmektedir. Bu oranlar, aylık taksitleri ciddi şekilde artırmakta ve konut talebini sınırlamaktadır.
Faiz Artışları Tasarrufu Teşvik Eder mi?
Faiz oranlarının yükselmesi, tasarruf sahiplerinin mevduat faizlerinden daha fazla kazanç elde etmesini sağladığı için tasarruf eğilimini artırmaktadır. 2025 yılında bankaların vadeli mevduat faiz oranları yıllık %50’ye kadar ulaşmakta, bu da bireylerin tüketim yerine birikim yapma isteğini artırmaktadır. Ayrıca, kur korumalı mevduat uygulamaları ve enflasyona endeksli ürünler de yüksek faiz ortamında alternatif yatırım araçları olarak öne çıkmaktadır.
Faiz Oranları Yatırımları Nasıl Etkiler?
Yüksek faiz politikası, yatırım maliyetlerini artırarak firmaların yeni yatırım yapma isteğini azaltmaktadır. 2025 yılında birçok sektör, üretim ve kapasite artırımı için gereken finansmana erişimde zorluk yaşamaktadır. Özellikle imalat ve inşaat sektörlerinde faiz yükünün artması nedeniyle yatırımlar yavaşlamış, bu da istihdam ve büyüme üzerinde sınırlayıcı etki oluşturmuştur. Ancak düşük enflasyon beklentisi ve kur istikrarı ile birlikte faizlerin düşmesi halinde yatırım ortamı yeniden canlanabilir.
Reel Faiz Oranı Pozitif mi?
Reel faiz, nominal faiz ile enflasyon arasındaki farktır. 2025 yılında enflasyonun %40 seviyelerinde seyretmesi ve politika faizinin %50 düzeyinde olması, pozitif reel faizin oluşmasını sağlamaktadır.
Enflasyon Faiz İlişkisi Nasıl Değerlendirilmeli?
Enflasyon ve faiz oranları arasında doğrudan bir ilişki vardır. Enflasyon yükseldiğinde satın alma gücü düşer, Merkez Bankası ise fiyat istikrarı sağlamak amacıyla faiz artışına gider. 2025 yılında uygulanan faiz oranları da bu bağlamda değerlendirilmelidir. Ancak faiz artışı kısa vadede enflasyonu baskılarken, uzun vadede üretim ve talep düşüşüne yol açabileceği için dikkatli dengelenmelidir.
Döviz Kuru ve Faiz Oranları Arasında Bağlantı Var mı?
Faiz oranları, döviz kurunu doğrudan etkilemektedir. Yabancı yatırımcılar yüksek faiz sunan ülkelere sermaye girişinde bulunur, bu da döviz arzını artırarak kurun istikrarlı kalmasını sağlar. 2025 yılında faiz oranlarının yüksek tutulması, döviz kurunun kontrol altında tutulmasına yardımcı olmuş ve Türk lirasının aşırı değer kaybı engellenmiştir. Ancak bu durumun sürdürülebilirliği, küresel piyasalardaki faiz dengeleriyle de yakından ilişkilidir.
Sıkça Sorulan Sorular
Aşağıda “Türkiye Faiz Oranları 2025” ile ilgili sıkça sorulan sorular ve yanıtları yer almaktadır:
Türkiye’de 2025 faiz oranları ne kadar?
Merkez Bankası politika faizi 2025’te %45–50 bandında uygulanmakta, bu oran bankaların kredi ve mevduat faizlerine doğrudan yansımaktadır.
Faiz oranları neden yükseliyor?
Yüksek enflasyon, döviz kuru baskısı ve talep artışı nedeniyle Merkez Bankası sıkı para politikası uygulayarak faiz oranlarını artırmaktadır.
Mevduat faizleri 2025’te kaç seviyesinde?
Vadeli mevduat faizleri, vade süresine göre %45 ile %50 arasında değişmektedir.
Yüksek faiz yatırımı nasıl etkiler?
Yüksek faizler yatırım maliyetini artırarak yeni yatırım kararlarını olumsuz etkileyebilir, bu da ekonomik büyümeyi yavaşlatabilir.
2025’te kredi faizleri uygun mu?
Hayır, konut ve ihtiyaç kredisi faizleri %48’in üzerinde seyrettiğinden kredi kullanımı zorlaşmıştır.
Reel faiz pozitif mi?
Evet, enflasyonun üzerinde belirlenen faiz oranları sayesinde reel faiz pozitiftir ve bu durum tasarrufu teşvik etmektedir.
Faiz artışı enflasyonu düşürür mü?
Kısa vadede evet. Ancak sürdürülebilir fiyat istikrarı için yapısal reformlar da gereklidir.



